HABER: YAĞMUR BERİL VAROL – KAMERA: KERİM UĞUR
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Şu anki iktidar hukuk tanımıyor, Anayasa tanımıyor. Yerel seçim aynı zamanda iktidarı uyarmak için çok önemli bir fırsat. Yerel seçimlerde belediye başkanlarını seçeceğiz ama yerel seçim aynı zamanda iktidarı uyarmak için, iktidara ‘yanlış yapıyorsun, faul yapıyorsun, hukuk tanımıyorsun’ demek için bir fırsat. Sandık başına giderken unutmayın ki bu seçim sadece belediye başkanlarını seçmekten ibaret değil. Sandıktan çıkacak sonucun aynı zamanda milletimizin hükümete gösterdiği sarı kart olması gerekiyor. Yani kullanacağımız oyların hükümete bu sarı kart mesajını vermesi lazım” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir’in ilçeleri; Tire, Torbalı, Buca’yı ziyaret etti. Babacan, ardından Buca Belediyesi Kültür Sanat Merkezi’nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Babacan’a İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, DEVA Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Serap Karaosmanoğlu ve ilçe adayları eşlik etti.
İzmir DEVA Partisi’nin ilk teşkilatlandığı illerden bir tanesi olduğunun altını çizen Babacan, “Yerel seçimlere doğru giderken seçimler demokrasi sınavı olacak Türkiye için. Pek çok siyasi seçime bir kala apar topar seçim beyannamesi açıkladı bazıları daha açıklamadı bile. Ama biz DEVA partisi olarak bunu iki sene önce ortaya koyduk. Bütün belediye bakan adaylarımızla birlikte 500 projelik bir havuz oluşturduk ve milletimizin karşısına hazır olarak çıktık. Etik kurallar bildirgesi yayınladık. Yani biz diyoruz ki ‘biz belediyeciliği temiz yönetiriz’ bu etik kurallar bildirgesi Türkiye Cumhuriyeti’nde bir ilk. Belediyecilik deyince ilk akla gelen rant oluyor ancak biz iddiamızı temiz düzgün belediyecilik olarak ortaya koymuş durumdayız” ifadelerini kullandı.
“16 MİLYON EMEKLİ EN ZOR DÖNEMİNİ YAŞIYOR BUNUN SEBEBİ TÜİK’İN AÇIKLADIĞI O MAKYAJLANMIŞ ENFLASYONA GÖRE AYARLANIYOR OLMASI”
Türkiye’nin sıkıntılı bir dönemden geçtiğini vurgulayan Babacan şunları söyledi:
“Nereye adım atarsak atalım emekliler etrafımızı sarıyor. 16 milyon emekli en zor dönemini yaşıyor bunun da sebebi TÜİK’in açıkladığı o makyajlanmış enflasyona göre ayarlanıyor olması. Bu ülkede gerçek enflasyon 2018’den beri açıklanmıyor. Enflasyon 2018’de patladı uğraştılar düşüremediler. Düşüremeyince TÜİK’e dediler ki sen düşür. Emeklerimiz bakıyoruz gecenin 2-3 ünde ucuz et kuyruklarında bekliyor, bayat ekmek kuyruklarında bekliyor. Çünkü şu anda emeklinin oturduğu ev kendine ait değilse geçinmek imkansızlaştı. Öte yanda bakıyoruz hükümet vurdumduymaz diyor ki para yok. Bu yılın bütçesinde 1 trilyon 250 milyon lira ayrılmış tarıma ayrılan rakam 91 milyar lira, kur korumalı mevduata geçen seçimlerden bu yana 1 trilyon. Bakın geçen seçimlerden bu yana Merkez Bankası açıklamadan para basarak kur korumalı mevduatın farkını ödüyor. Bu durum bankada parası olana ya da faizi olan kazanıyor. Bu hukuksuz yönetmenin bir sonucu. Ülke yönetenlerin hukukla sınırlandırılması gerekiyor oya şu anki iktidar hukuk tanımıyor, Anayasa tanımıyor. Çıkıyor milletin karşısına diyor ki ‘belediye başkanımı seçmezseniz hizmet gelmeyecek’ diyor Hatay’da. Elle tutulur bir yanı kalmadı bu işin. Yerel seçimlere doğru gidiyoruz. Yerel seçim aynı zamanda iktidarı uyarmak için çok önemli bir fırsat. Yerel seçimlerde belediye başkanlarını seçeceğiz ama yerel seçim aynı zamanda iktidarı uyarmak için, iktidara ‘yanlış yapıyorsun, faul yapıyorsun, hukuk tanımıyorsun’ demek için sandık başına giderken unutmayın ki bu seçim sadece belediye başkanlarını seçmekten ibaret değil. Sandıktan çıkacak sonucun aynı zamanda milletimizin hükümete gösterdiği sarı kart olması gerekiyor. Yani kullanacağımız oyların hükümete bu sarı kart mesajını vermesi lazım. Bana diyorlar ki ‘niye sarı kart.’ Ben de diyorum ki bu yerel seçim, bir sonraki seçimlerde kırmızı kartı göstereceğiz inşallah Türkiye’de hükümeti değiştireceğiz.”
“BİR KİŞİ TALİMAT VERİYOR VE YAPILIYOR O KİŞİ DE TÜM SİSTEMİ KENDİ PARTİSİNE BAĞIMLI HALE GETİRDİ”
TRT’nin her siyasi partiye eşit yer vermemesine ilişkin de Babacan şöyle konuştu:
“TRT eskiden tüm partilere eşit yer verilirdi. Ama şu an Türkiye’nin en adaletsiz kurumu. Şu an iktidarın propaganda makinası haline gelmiş. Şu ana kadar deva partisine seçim dönemi sürecinde toplamda 3-4 dakika zaman vermiştir. Bu adil değil 85 milyondan vergi alıyor. Sadece AKP’ye oy verenlerin elektrik faturası altına TRT payı yazılmıyor, tüm partilere oy verenlerden kesiliyor bu pay. Bir kişi talimat veriyor ve yapılıyor. O kişi de tüm sistemi kendi partisine bağımlı hale getirdi.”